BABEL
Babil orijinal adıyla "Babel" 2006 yapımı bir filmdir. Meksikalı yönetmen Alejandro González
Iñárritu tarafından yönetilmiştir. Senaryo yazarı, 'Paramparça Aşklar Köpekler (2000), ve '21
Gram (2003), filmlerin de, yine yönetmen Iñárritu ile birlikte çalışan senarist,Guillermo Arriaga. Başlıca rolleri,Brad Pitt, Cate Blanchett, Gael Garcia Bernal, Adriana Barraza, Kôji Yakusho paylaşır. Üç ayrı kıtada, dört farklı konuyu birbirine bağlayan filmin ana teması, iletişimsizlik. ABD, Meksika ortak yapımı filmin türü dram. Altın küre,2006 Cannes film festivali ve Palm Springs Uluslararası film festivalinde birçok ödüller alan film, 79. Akademi Ödüllerinde de yedi dalda adaydır
Altın küre ödüllü (21 Gram / en iyi yönetmen) yönetmen Iñárritu, film çekildikten sonra adını, konusuna uygun olarak; Kitab-ı Mukaddes'in, (İncil) ilk bölümü Tekvin'de ki yaradılış efsanesinden (Babil
efsanesi) (Genesis) esinlenerek koyduğunu açıklamıştır.Efsaneye göre: Kendisini, her yönden gelişmiş ve ilerlemiş gören insanoğlu, göğün en yükseklerine ulaşma, Tanrı'yı görme,Cennete varma arzusu ile birleşerek, 'babil kulesi, olarak adlandırılan. göğe doğru yükselen bir yapı inşa etmeye başlarlar.
Bu kibirlerinden dolayı öfkelenen Tanrı, bu insanları cezalandırmak için, aynı dili konuşabilme
özelliklerini yok eder ve her birine ayrı bir lisan verir. Artık birbirleriyle iletişim sağlayamayan insanlar
kule yapımını bırakmak zorunda kalırlar. Anlaşamamazlık zamanla sevgisizlik ve huzursuzluğu da
bereberinde getirince dünyanın dört bir tarafına dağılırlar.
Fas'ın, çöllük arazide kurulu bir köyünde, keçi sürüsü çobanlığı yapan iki kardeş, Ahmed (Said
Tarchani) ve Yusuf (Ebubekir el Ceyd), babalarının yeni aldığı tüfeği denemek için birkaç atış yaparlar.
Atış konusunda daha deneyimli olan küçük kardeş Yusuf, satıcının dediği gibi, tüfeğin menzilinin 3 km.
olup olmadığını kontrol etmek için yüksek bir tepeye çıkar. Tepenin aşağısındaki yoldan geçen yolcu
otobüsüne nişan alıp ateş etmek gibi, hatalı bir seçim yapar. İsabet ettiremediğini düşünerek abisiyle
birlikte evlerine geri dönerler. Fakat bu çocuklar, yaptıkları yanlış seçimle, ardında
bıraktıkları dramın farkında değildirler.
Zira, mermiotobüsün camından içeri girerek, kocası
Richard (Brad Pitt) ile seyahat için ABD'den gelen Susan'nın (Cate Blanchett), boynuna isabet etmiştir.
Otobüste bulunan herkes bir anda paniğe kapılır. Richard çaresizlik içinde etrafındakilerden yardım
ister. Fakat, sadece yayın organlarında ABD'lileri işgalci, barbar olarak tanıyan yolcular çifte yardım
etmek istemez. Richard'ın ısrarı üzerineambulans gelene kadar bir saat otobüsün beklemesini kabul
ederler.
Richard, acil yardımın yapılacağı yerlerden uzak oldukları için Susan'ı alarak en yakındaki köye
götürür. Hataları yüzünden bir çocuklarını kaybetmiş çift, kötüye giden evliliklerini kurtarma için
yolculuğa çıkmışlardır. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunun Amerika'lı çiftlerden Susan'ı
yaralaması haberi üzerine, Fas'ın ABD konsolosluğu devreye girerek tüm dünyada terör saldırısı
alarmı verilir. ABD, vatandaşlarının terörist saldırıya uğradığını düşünmektedir.
Susan ve Richard, yolculuğa çıkarken çocukları Debbie (Elle Fanning) ve Mike'ı (Nathan
Gamble) ABD'deki evlerinde daimi bakıcıları, Meksika'lı Amelia'ye (Adriana Barraza)bırakmışlardır.
Richard evi arayıp başlarından geçen olayı bildirir. Fakat Amelia'nin, Meksika'da oğlunun düğünü vardır
ve gitmek zorundadır. Çocuklara bakacak kimseyi bulamayınca, onları da yanına alarak sınır
ötesindeki Meksika'ya gider. Meksika'nın tehlikeli olduğu düşüncesi ile büyüyen çocuklar tedirgindirler.
Düğün bittikten sora, ABD'ye geri dönüşte Amelia'nın yanında yeğeni Santiago'da (Gael García
Bernal) vardır. Sınırdan geçişte ABD polisi sorun çıkarır. Asi bir ruha sahip genç Santiago, polisten
kaçmaya çalışınca durumu daha da zora sokar.
Dünyanın diğer ucu Japonya'da, Yasojiro'nun (Koji Yakusho) yakın zamanda karısı ölmüş, tüm
sevgisine rağmen sağır ve dilsiz kızı Chieko (Rinko Kikuchi) ile bir türlü iletişim sağlayamamanın
sıkıntılarını çekmektedir. Annesinin intihar etmesinden de derin bir şekilde etkilenen Chieko, insanlarla
iletişim sağlamak için bedensel bir çözüm arayışı içerisine girmiştir. Bunun yanı sıra Japon polisi, faklı
ülkelere giderek av yapmayı seven işadamı Yasojiro'yu, üzerine kayıtlı bir tüfekle suç işlendiği
gerekçesiyle aramaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder